Yaşadığımız son çeyrek yüzyıl içinde bilgisayar teknolojisinde meydana gelen gelişmeler ve geliştirilen programlar, tasarım mühendislerinin tasarım aşamasında karşılaştığı sorunların çözümlerinde büyük yer tutmaya başlamıştır. Bu programlar, tasarımı düşünülen sistemlerin, prototip olarak fiziksel sistem elemanlarından oluşturulmadan önce bilgisayar ortamında analiz edilmesini ve pnömatik devre tasarımı yapılabilmesini sağlamaktadır. Bu analiz işlemleri de, tasarımı yapılan sistemin davranışını önceden görmemize ve sistemden beklediğimiz sonuçların oluşup oluşmadığı hakkında bilgi edinmemize yardımcı olmaktadır.
Bu akıllı programlar ve bilgisayar tabanlı uygulamalar, endüstrinin çeşitli dallarında uygulama alanı bulmaktadır. Bu alanlardan birisi de otomasyon sistemlerinde sıkça rastlanılan sistemlerden birisi olan pnömatiktir.
Pnömatik çok eskilerden beri bilinmesine rağmen, tam anlamıyla araştırılmasına ancak geçen yüzyılda başlanmıştır. Gerçek anlamda endüstriyel pnömatik uygulamalarına, ikinci dünya savaşından sonraki yıllarda rastlanılmaktadır. Daha önceleri sadece maden endüstrisinde, demiryollarında (havalı fren) kullanılmaktaydı. Pnömatiğin endüstriye asıl girişi ve yayılması, seri üretimlerde modernleşme ve otomasyona ihtiyaç duyulması ile başladı. Başlangıçta bilgi, teknik eleman yetersizliği nedeni ile kullanım alanı az olmasına karşın, bugün çok değişik endüstriyel uygulamalarda pnömatik cihazlar tercih edilmektedir . Pnömatik sistemler aracılığıyla, çok fazla kuvvet gereksinimi olmayan taşıma, döndürme, indirme, kaldırma gibi işlemlerin gerçekleştirilmesi mümkündür . Bu işlemler için oluşturulan pnömatik sistemler oldukça basit ve hızlı olmaktadırlar.
Pnömatik bir sistemin tasarımı sırasında yapılan işlemlerden birisi de devre diyagramlarının oluşturulmasıdır. Pnömatik devre diyagramlarının tasarlanması sırasında kullanılan iki ana yöntem vardır:
1- Çoğunlukla geleneksel yöntem olarak ta bilinen sezgisel yada deneme yanılma yöntemi,
2- Konulan kurallar ve esaslara göre devre diyagramının metodik tasarımı .
Ancak bu şekilde devre diyagramlarını oluşturmak pnömatik sistemin tasarım sürecini zorlaştırmakta ve uzatmaktadır. Pnömatik devre elemanları kullanılarak tasarımı düşünülen, herhangi bir otomasyon sisteminde, proje geliştirme süresinin uzaması, proje maliyetinin artışı, sistemin devreye geç alınmasından dolayı oluşabilecek maddi kayıplar, tasarım işleminin bazı aşamalarının bilgisayar ortamında çözülmesi sağlanarak tasarımcıya kolaylık sağlamak mümkündür.
Geliştirilen devre analiz programlarında , kullanıcı arayüzü aracılığıyla, pnömatik devreleri, şematik olarak kolayca oluşturabilmeyi sağlayan ve kullanıcı tarafından oluşturulan bu devrelerin, kinematik simülasyonunu yapan bir yapıya sahiptir.

Program, pnömatik devre elemanlarına ait şematik resimlerin, bu resimlere ait bir resim kütüphanesinden yüklenmesi ve devre elemanları arasındaki bağlantıların oluşturulması işlemlerinin yapılabildiği bir devre oluşturma arayüzüne sahiptir. Oluşturulan devrelerde, bağlantıların doğruluğunu kontrol eden, bir bağlantı kontrol modülü ve tasarımı tamamlanan devrenin hareket analizini yapan, bir pnömatik devre analiz modülünden oluşmaktadır.
Devre tasarımı aşamasında, kullanıcı tarafından kullanılmak istenen, herhangi devre elemanları, kolaylıkla seçilebilmekte ve bu elemanlara ait özellikler, kullanıcı tarafından ayarlanabilmektedir. Kullanıcının, devrenin tasarım aşamasını ve devre elamanlarına ait özellikleri ayarlama işlemlerini tamamlamasından sonra, tasarımını tamamlamış olduğu devrenin, nasıl bir davranış gösterdiğini
görmek için, programı çalıştırması yeterli olmaktadır. Bununla beraber, programın çalışması sırasında, herhangi bir devre elemanında meydana gelen durum değişikliklerinin diğer devre elemanlarına etkileri de görülebilmektedir.